KARATE-DO Karate-do, ellerin ve ayakların sistemli olarak eÄŸitimleri sonucunda, beklenmedik saldırıların savuÅŸturulmasında gerçek bir silah etkisi yaratabilecek güçte olan silahsız savunma ÅŸeklidir. Kazananın ve kaybedenin kim olduÄŸuna karar vermek nihai amaç deÄŸildir. Karate-do karakterin, eÄŸitim yoluyla geliÅŸtirilmesini amaçlayan bir mücadele sanatıdır. Karate-do nihai amacı olarak kazanmayı deÄŸil çalışma ve eÄŸitim sonucu tecrübe birikimine sahip olarak karakter mükemmeliyetine eriÅŸmeyi hedef alan bir savunma sanatıdır. Aynı zamanda güç ve sistematik çalışma sayesinde her biri etkili ve güçlü silah haline gelen vücudun her bölümünün tümünü kullanmak suretiyle yapılan, bir nefis müdafaası ÅŸeklidir. Karate tüm vücut hareketlerinin bir muvazeneye eriÅŸmesi ve bu yolla vücut hareketlerinin bir bütün halinde olgunluk meydana getirmesini amaçlar. Karate-do 'nun büyük hocası Giçhin FunakoÅŸi'nin de defalarca belirttiÄŸi gibi, bu sanatı takip edebilmek için ilk amaç; ulvi ve tevazu sahibi bir ruh geliÅŸtirmektir. Aynı zamanda da, vahÅŸi bir hayvanı tek bir vuruÅŸla durdurabilecek kadar büyük bir güç geliÅŸtirilmelidir. Karate-do'nun gerçek bir tatbikçisi olmak ancak ve ancak kiÅŸinin ruhsal ve fiziksel yanının mükemmeliÄŸe eriÅŸmesiyle mümkündür. Karate-do bir dövüÅŸ biçimidir ancak katılanlara ÅŸiddete karşı olma duygusu aşılar. Bir yanlış anlama ya da eksik öÄŸreti sonucu sadece bir dövüÅŸ tekniÄŸi olarak çalışıldığı zaman karate olmaktan çıkar. DövüÅŸmeÄŸi öÄŸrenmek için karateye ihtiyaç yoktur, sokak dövüÅŸ teknikleri de bu iÅŸ için yeterlidir. Bir karateka dövüÅŸ becerisine mükemmel sahip olduÄŸu halde gördüÄŸü eÄŸitim ona ÅŸiddetten ve dertten kaçınmasını öÄŸretmiÅŸtir. Karate-do geçmiÅŸ yıllardan itibaren bütün dünyada popüler olamaya baÅŸlayan bir uÄŸraÅŸtır. Fakat bu popülerliÄŸin artması ile birlikte ne yazık ki, bazı üzüntü ve piÅŸmanlık verici giriÅŸimler ve çabalar da oldu. Bunlardan biri karatenin çin boksuyla karıştırılıp iki adamın birbirlerine kıyasıya vahÅŸice saldırması olarak ve ya müsabıkların ayaklarını da kullanarak bir birleriyle yaptıkları savaÅŸ olarak, ya da bir adamın eliyle ayağıyla ve ya kafasıyla kiremitleri kırması olarak görenler vardır. Bunun yanı sıra bazı guruplar karatenin esas amacı olan ahlaki ve ruhsal bakışlara sahip olan serbest dövüÅŸe gereÄŸinden fazla önem verilmesi sonucu doÄŸurur. Gerçek karate-do vücut ve ruhu eÄŸiterek hasma saygı duymayı gerektirir, ki bu da yürekten ve tüm enerjiyle aynı zamanda tevazu ile çalışılarak elde edilir. Karatenin dünya üzerindeki popülaritesinden söz açmışken karatenin sportif yönünde deÄŸinmek gerektiÄŸine inanıyorum çünkü ülkemizde olduÄŸu gibi dünya üzerinde milyonları aÅŸan sporcu kitlesi mevcut. Spor karatesinde tarafların yeteneklerini ölçme amacıyla müsabakalar yapılır. Fakat müsabakalarda kazanmaya çok önem vermek gibi bir eÄŸilim vardır ki böyle yapanlar, temel teknikleri çalışmayı ihmal ederek ilk fırsatta serbest dövüÅŸe baÅŸlarlar. Müsabaka kazanmaya çok önem vermek, kiÅŸini temel teknikleri kullanmasına ve eÄŸitimine yardımcı olmayacağı gibi aynı zamanda onların orijinal formlarını da bozar. Ayrıca bu bozulma, kiÅŸinin güçlü ve etkili bir teknik uygulamasını da engeller. Müsabaka kazanma isteÄŸi, temel teknikleri öÄŸrenmedeki ciddiyeti yok edeceÄŸinden zararlıdır. Ayrıca müsabakalarda vahÅŸi bir dayanıklılık ve güç gösterisi yapmayı amaçlamak tamamen istenmeyen bir durumdur. Bu olduÄŸu zaman, rakibe karşı nazik olma gereÄŸi unutulur ki bu nezaket karatenin her türlü tanımında yer alan en önemli noktadır. EÄŸer karate bir dövüÅŸ tekniÄŸi olarak çalışılırsa bu piÅŸmanlık duymak için bir sebeptir. Temel teknikler uzun yılların çalışması sonucunda geliÅŸtirilmiÅŸ ve mükemmelleÅŸtirilmiÅŸtir. Fakat bu tekniklerin etkili olarak kullanılabilmesi için, bu kendini savunma sanatının ruhsal yanının iyice anlaşılması ve en baskın rolü oynaması gerekir. EÄŸitim denince, hem vücudun, hem de ruhun eÄŸitimi anlaşılmalıdır |